MINDFUL EATING: BEDENİNİ DİNLE
- Dyt.EkinBal
- 6 Şub 2020
- 2 dakikada okunur
Öncelikle ''Mindfulness'' kavramı ile başlayalım;
Mindfullness, hayatınızın her noktasında size iyi gelecek, an’da kaldığınızı ve gerçekten yaşadığınızı hissettirecek bir kavram. Türkçe anlamıyla ‘’Bilinçli Farkındalık’’. Kendi zihninizle bütünleşmenizi sağlayacak, zihninizi geliştirecek, sınırlarını tanıyacak, yeteneklerinizi öğrenip iyileştirmenizi sağlayacak bir öğreti.
Şimdiki zaman farkındalığı da denen bu öğretide, anda kalıp zihninizdeki duygu ve düşünce değişikliklerini fark edebilmeyi, kısacası kendinizi dinlemeyi öğreniyorsunuz. O an her ne yapıyorsanız sadece ona odaklanıyorsunuz.
Bu hızlı ve stresli yaşamda tam da ihtiyacımız olan şey değil mi :)

Gelelim ''Mindful Eating'' Kavramına;
Mindfullness felsefesinin yeme davranışıyla ilgili olan bölümü ise Mindful Eating. Yeme farkındalığı veya farkındalıkla yemek olarak tercüme edilebilir.
Sürekli kilo alıp veriyor, düzenli bir beslenme programı uygulayamıyor, kendinize uygun diyeti bulamıyorsanız sorun belki de yemeklerle olan duygusal bağlantınızda olabilir. Mindful eating ile beslenme sorunlarının asıl sebebini bulup tamamen ortadan kaldırabilmek mümkün.
Peki nasıl yapacağız?
Mindful Eating kavramını pekçok yerde okumuş veya duymuş, fakat uygulamak için hala bir adım atmadıysanız, işte size ipuçları!
1) BEDENİNİZİ DİNLEYİN
O an gerçekten aç mısınız? Karnınız gurulduyor mu? En son yemek yemenizin üzerinden kaç saat geçti? Beynimiz biyolojik açlık ve duygusal açlığın arasındaki farkı ayırt edemiyor. Bunun ayrımına varmak ise bize düşüyor.

2) YAVAŞ YİYİN, KİMSE O YEMEĞİ ÖNÜNÜZDEN ALMAYACAK
Yavaşlayın, acele etmeyin. Eğer yemek yemeyi seviyorsanız bu süreyi uzatmak çok daha fazla zevk vermez mi? Tabağınızdaki yemeğin kokusuna, kıvamına, tadına ayrı ayrı varabilmenin farkını yaşayın. Başlamadan önce tabağınızdaki yemeğe teşekkür edin, şükredin.
3) KAŞIK DEĞİL ÇATAL KULLANIN
Yeme süresini uzatmanın en kolay yollarından biri ise kaşık yerine çatal kullanmak. Bir üst boyuta daha taşıyalım derseniz, her lokmadan sonra çatalı elinizden bırakmayı da deneyebilirsiniz.
4)DİKKATİNİZİ SADECE ÖNÜNÜZDEKİ YEMEĞE VERİN
Yeme farkındalığımızı azaltan davranışlardan biri de televizyon veya bilgisayar karşısında yemek yemek. Dikkatimiz tabakta olmadığı sürece ne kadar yediğimizi, yediğimizden ne kadar tatmin olduğumuzu ve doygunluk hissimizi fark etmemiz zorlaşır. Bu da gereğinden fazla yememize sebep olabilir.

5) YEMEĞİ BİR ÖDÜL VEYA CEZA OLARAK GÖRMEYİN
Yemek, size hayatınızı devam ettirebilmeniz için gereken enerjiyi sağlayan bir araç. Ne bir ödül ne bir ceza. Koyduğunuz yasak veya cezalarla, sürdürülebilir bir beslenme düzeni sağlamak zordur. Öncelikle sizin besinlerle olan ilişkinizi düzeltmeniz ve sağlıklı bir yaşam tarzını gerçekten istemeniz gerekmektedir. Böylece ideal kilonuza ulaşmanız ve sağlıklı bir yaşam sürmeniz çok daha kolay olacaktır.
6) BATTI BALIK YAN GİDER DEMEYİN
Yukarıda saydıklarımın hepsine dikkat ettiniz, bedeninizi dinlediniz ve canınız hala çikolata istiyor.. Yiyin o çikolatayı! Ama kendinizi suçlu hissetmeyin. Yedikten sonra battı balık yan gider demeyin. O anın tadını çıkarın. Yediğiniz çikolatayı yavaş yavaş, hissederek, farkındalıkla yiyin. Ve tatmin olduğunuz noktada durun. O çikolatayı yarım bırakabiliyor olmanın hissini yaşayın. Kimse elinizden alıp kaçırmayacak, o hala sizin çikolatanız. Bedeninizi dinlediniz ve o an için yeterli miktarda yediniz. Gerisi bir sonraki güzel ana kadar bekleyebilir :)
Dyt. Ekin BAL
Comentarios